


Çakırkaya manastırı İlçemizde tarihi bakımdan eski harabedir. Çakırkaya (Kelur) köyünde bulunmakta olup Tomara Şelalesine fazla uzak sayılmaz. Yeterince korumaya alınamamasına rağmen yinede günümüze kadar gelme başarısını göstermiştir. Kelkit Çayı kenarında geniş bir düzlüğün karşısında yüksek kayaların içi oyularak yapılmıştır.Tahminen 13-14 yüzyılda yapılmıştır. Kimler tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Tarihi olarak şuana kadar resmi inceleme yapılmamıştır.
Yüksek kayalar oyularak 4 sütun üzerine oturtulmuş olup 20 m X 30 m gibi bir alana sahiptir. Giriş tek kapıdandır.merdiven basamakları hemen hemen yoktur. Ama içeri girmek için fazla sizi zorlayacak bir engelle karşılaşmazsınız. Manastırda define olduğu iddiası nedeniyle zaman zaman manastır definecilerin boş uğraşları sebebiyle yıpranmıştır.
Ayrıca Ara köyünde oyma odalar ve A.Duruçay köyünde tarihi
kalıntılar bulunmaktadır.
1 yorum:
İbragim Günel Dede ölmeden önce Sarı Bal Ocağı ile ilgili Ayhan Aydın ile röportaj yapmış Sarıbal Ocağının Sarı Saltul ve Gözükızıl ile alakalı olmadığını söylemekte sizler ise doğru olmayan bir bilgiyi halkla paylaşıp yalan yanlış bilgiler vermektedsiniz bunun hesabını ulu divanda vereceksiniz. http://ayhanaydin.info/siran/617-hisaruestuen-de-birlik-cemi-ibrahim-guenel-dede-yle-soeylesi
İbrahim Günel Dede (Sarıbal Evlatlarından)
7 Mart 1999’da Ayhan aydın ile röportajı Sarı Saltık’ın bir kolu, parçası olduğu, Gözükızıl’la bir bağlantısı olduğunu söyleyenler var. Sizin Sarıbal’la ilgili, yani bağlı olduğunuz ocak hakkındaki bilgileriniz nelerdir? Sizin dışınızda bu ocağa bağlı dedeler var mı?
Gözükızıllar var, bizimle beraber, daha birçok ocak var. Sarıbal Hacı Bektaş’ın müritlerinden birisidir. 1947’de Rıza Ulusoy Karınca Kitabı’nda Sülaleyi Nesil isimli eserde Sarıbal ile ilgili bilgiler olduğunu, Onun Hacı Bektaş’ın müridi olduğunu bana söyledi ve gösterdi. Amcalarım anlatırdı. Hacı Bektaş müritlerinden bal istemiş. Bizim Sarıbal Hünkar beni kayırsın deyip başındaki keşkülü (başlığı) balla doldurup getiriyor. O zaman Hacı Bektaş’ta “Sarıbalım’ı seveyim” diyor.
Bizimki ayrı bir ocak, ayrı bir derviş var. Sarı Saltuk ve Gözükızıllarla bağımız yok.
Yorum Gönder